Yeni başlangıç, yeni ev..

04.11.2004

Titremesine karşı koyamıyor, yine de kampa doğru koşmaya devam ediyordu. O kadar canavarı atlatıp ablası Rose’nin verdiği mektubu okumaya zaman bulmuş ve sonunda o söz ettiği kampa gelmişti. Derin nefesler alırken kendini koşmaya zorlamaya devam ediyordu. Sonunda ağacın yanına varmış ve kendini yere bırakmıştı. Korkmuyordu, sadece çok yorulmuş ve adrenalin patlaması yaşamıştı. Yanına gelen kıza bakarken canavar olabilir mi diye düşünüyordu ama ne kadar dikkatli süzse de başka bir yaratığa dönüşmryince gerçekten de bir kız olduğunu anlayarak rahatladı. O zamana kadar nefesini tuttuğunu anlamamıştı bile. Kızın yanına gelip onunla konuşması onu sakinleştirmiş ve kendine getirmişti. Derin bir iç çekip kızın kendisini kampa götürmesine izin verdi. İçeri geldiğinde at-adam –Kheironmuş adı- ile karşılaştı. “Hoş geldin kampımıza kızım, buraya nasıl geldin yalnız mı?” sorusu üzerine kısaca ablasının ölümünden ve mektuptan söz edip mektubu Kheiron’a uzattı. At-adam hayatında ilk defa görmenin şaşkınlığıyla ona bakarken bundan sonra her şeyin gerçek olabileceğine inandı. Demek ki ablası Rose’nin dedikleri de sadece gerçekti. Lia etrafındaki onlarca çocuğu süzerken birden burada her yaşta insan olduğunu fark etti. Hem kendi yaşlarında, hem daha büyük, hem de annesi yaşında insanlar –melezlermiş- vardı. Sonunda Kheiron yanındaki bayanla –Demeter ile- konuşmasının ardından Lia’ya dönerek “Kardeşinin söylediklerine uyarak seni Tanrıça Athena’nın kulübesine yolluyoruz kızım. Şu an Athena’nın kızı mısın emin olamasak da ebeveyninden bir işaret gelene kadar seni orada misafir edeceğiz.” dedi ve bir kıza Lia’yı kulübesine götürmesini söyledi. Lia oldukça yorgun olduğu için etrafa bakınmadan hızla kulübesine gelerek kıza “Teşekkürler.” demekle yetindi ve hızla içeri girdi. İçeriye girmesiyle gözleri fal taşı gibi açıldı. İçerisi yeşilin tonlarıyla süslenmiş, kitaplarla dolu, çizim masasının bulunduğu ve deney odası gibi bir yerin olduğu bir kulübeydi. Burayı çok sevmişti, tam da onu yansıtıyordu ne de olsa. Hem çizim yapmayı, hem de araştırmayı çok severdi ne de olsa. Sonunda yatak odalarının olduğu odaya geldiğinde bir boş odaya çantasını koydu ve hızla kıyafetlerini alarak duşa girdi. Bugün hem çok yorulmuş, hem de fazla kirlenmişti üzeri.
Duştan çıktığında tamamen değişmiş, temizlenmiş ve kendine gelmişti. Birden kapının açılıp tanımadığı bir kızın içeri girmesiyle dondu. Kim olduğu hakkında fikirleri vardı, hatta emindi bile denilebilirdi ama sormadan edemedi. “Merhaba ben Cornelia, sanırım Athena’nın kızıymışım ama kesin belli değil…” diyerek kendini tanıttı ve kız ile tanıştıktan sonra izin isteyerek biraz dinlenmek istedi. Oldukça çok uyumaya ihtiyacı vardı, nede olsa 52 saattir uykusuzdu ve vücudu yorgun düşmüştü. Kendisine verilen yatağa girerken sıcak bir yatakta, güvende olmanın verdiği rahatlıkla gözlerini kapadı ve hemen uykuya daldı..