Şimdiye kadar doğru düzgün dostu hiç olmamıştı. Bunun asıl sebebi yine kendisiydi. Yalnızlığı seviyordu, insanları üzmek, canlarını yakmak, onlarla dalga geçerek eğlenmek ona zevk veriyordu. Belli ki bu huyunu babasından almıştı. Çoğu konuda vicdansız derlerdi ona, babası gibi. Birini gözünü kırpmadan acımasızca öldürebilirdi veya sevdikleri için her şeyi yapardı. Bu özelliğiyle de kendiyle gurur duyuyordu. Sürekli ağlayıp sızlayan Afrodit çocuklarından biri olmadığı için şükrediyordu her gün. "Ben planlarımı uygulamayı severim." diyerek hızla oturmuştu kız. amanda düşüncelere daldığı için kızı unutmuştu bile, kendince karakter analizi yapıyordu yine. Birde pişkin pişkin gülümsüyordu kız. Tatlı olduğunu falan mı sanıyordu bu? Amanda'yı tanımadığı belli oluyordu. Tam konuşmaya başlayacaktı ki "Bu arada ben Cornelia, sen pek tanışmak yerine kavga etmeyi tercih ediyormuş gibi görünsen de söyleyesim geldi." dedi kız. Merakla etrafa bakınırken Amanda'dan bir cevap bekliyor gibi hali vardı. Zaten ağzının payını da verecekti. ''Tanışmak istiyor olsaydım adını sorardım. Eğer benimle uğraşmak istemiyorsan bas git.'' dedi sert bir sesle. Etraftaki birkaç melezin onları izlediği aşikardı. Amanda'nın yeni kurbanı diye düşünüyorlardı belki de. Bu kız kimin çocuğuydu Zeus aşkına?