Heroes Of Olympus
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Heroes Of Olympus

Yunanlı ve Romalı melezler karşı karşıya geliyor, güçler çarpışıyor!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Konsey Toplantısı.

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Andrej F. Jahovic
Zeus Oğlu | Kulübe Lideri | Kamp Lideri
Zeus Oğlu | Kulübe Lideri | Kamp Lideri
Andrej F. Jahovic


Lakap : Rej.
Mesaj Sayısı : 46
Drahmi : 51
Kayıt tarihi : 26/10/11

Konsey Toplantısı. Empty
MesajKonu: Konsey Toplantısı.   Konsey Toplantısı. Icon_minitimePaz Kas. 06, 2011 4:01 pm

Andrej büyük eve doğru ilerlerken bir dolu karamsar düşünce beynini tırtıklıyordu. Daha önce pek çok görev edinmiş hatta savaşmıştı; ancak bu bambaşka bir görevdi. Tanrıların bölgesinin dışında, Alaska'da savaşmak onun bile tüylerini ürpertiyordu. Üstelik bir de Roma'lı melezlerle birlikte savaşmak vardı, sırt sırta; ancak asıl mesele Roma'lıların onları sırtlarından bıçaklamak için sabırsılandıklarına emin olmasıydı. Bu görevde hem Alaskalı yaratıklarla mücadele edecek, hem de o an için ittifakı olan Roma'lılara karşı kendilerini koruyacaklardı. Hem Roma demek kardeşi Marcus demekti ve hiç şüphesiz kardeşi aynı zamanda tüm ölümlü ailesinin katili demekti.

Büyük Ev'in kapısından girip hiç vakit kaybetmeden tüm melezlerin onu görebileceği kürsüye yöneldi. Kimisi onu fark etmemiş kendi arasında konuşmaya devam ediyor, kimisi de gördüğü halde görmemezlikten geliyordu. Boş odanın mermer duvarları arasında yankılanan sesler rahatsız edici bir gürültüye sebep oluyordu. Andrej önce dikkat çekmek için hafifçe "Ihm.." dedi; fakat neredeyse hiç kimse oralı olmadı. İşte o zaman Andrej görevin verdiği stresi öfke olarak dışarı vurdu. "ÇENENİZİ KAPAYIP DİKKATİNİZİ BANA VERİR MİSİNİZ!?" diye bağırdı. Tavanda küçük bir elektik tomağı oluştu ve odadaki her ışık kaynağı titreşti. Ardından tüm odaya nihai bir sessizlik hakim oldu. Andrej mümkün olduğunca sakin bir ses tonu ile devam etti. "Böyle çok daha iyi... Hepimiz biliyoruz ki çok yakın bir geçmişte oldukça zorlu bir görev edindik. Alaskaya gidip düşmanlarlarımızla savaşmalıyız." Sonra bir süre salondan tepki beklercesine melezleri süzdü; ancak kimseden tek bir çıt dahi çıkmıyordu. Andrej devam etti. "Fakat ne yazık ki... Alaska Tanrıların kutsamasından uzak, tehlikeli bir diyar ve bu zorlu görevde Roma'lı melezlerle birlikte savaşmamız gerekiyor." Sözünü henüz bitirmişti ki salonda büyük bir uğultu koptu. Andrej'se sesini hafifçe yükselterek hakimiyeti sağlamaya çalıştı. "BUNUN BİZİM İÇİN NE KADAR ZORLU OLDUĞUNU BEN DE ÇOK İYİ BİLİYORUM; fakat tanrıların takdiri bu. Karşı gelmemiz yersiz." sessizlik sağlanan salon karşınsında tekrar sakince konuşmaya başlamıştı. "Bu yüce görev için kampımızdan ben dahil yedi cesur melez seçildi. İşte şimdi bu isimleri size bildirmekten gurur duyarım. Ardından eline yazdığı isimlerden yardım alarak seçilenleri sundu. "Poseidon kızı Audrey Tourniquet, Hades kızı Amanda Sylise, Athena oğlu Edward J. Newgate, Ares kızı Maja Hallestrom, Nemesis oğlu Artur Liljenen ve Ares kızı Alexis Kwon. Planımızı yapıp zaman kaybetmeden yoka çıkmalıyız. Kafamda bir takım şeyler olsa da bunu görevin diğer sahipleri ile paylaşmam ve onların fikirlerinden yararlanmam şart." sonra bir süre durup şaşkın topluluğu izledi. "Şimdi, görev ile alakası olmayanlar salonu boşaltabilirler. Biz yedimizin konuşması gereken bir takım şeyler var." Ardından salonu boşaltan melezlere aldırış etmeden konuşmasında devam etti. "Şimdi istediğim şey adınızı sunduğum sırada fikirlerinizi benimle paylaşmanız. En sonuda benim kafamdakilerle sizinkileri birleştirip bir karara varmalı ve hemen yola çıkmalıyız."


En son Andrej F. Jahovic tarafından Paz Kas. 06, 2011 5:26 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Amanda Sylise
Hades Çocuğu | Kulübe Lideri | Temizlik Denetleyicisi
Hades Çocuğu | Kulübe Lideri | Temizlik Denetleyicisi
Amanda Sylise


Mesaj Sayısı : 87
Drahmi : 86
Kayıt tarihi : 26/10/11

Konsey Toplantısı. Empty
MesajKonu: Geri: Konsey Toplantısı.   Konsey Toplantısı. Icon_minitimePaz Kas. 06, 2011 5:12 pm

Bütün melezler Büyük Ev’e çağırılmıştı. Bu huzursuzluk demekti Amanda için. Özel bir tören veya buna benzer şeyler olmadığı sürece Büyük Ev’e çağırılmazdı melezler. Kutlanması gereken bir şeyin olduğunu sanmıyordu. Öte yandan bütün melezlerin çağırılmış olması kesinlikle kötüye işaretti. Derin bir nefes aldıktan sonra kulübeden ayrılarak Büyük Ev’e doğru ilerlemeye başladı. Yolda gördüğü her melez kendi arasında fısır fısır, hararetli bir şekilde önemli bir şey konuşuyor gibiydi, muhtemelen bu davetin sebebini tartışıyorlardı. ‘’Amanda!’’gelen ses Nêve’ye aitti. Gülümseyerek arkasına döndü ‘’Büyük Ev bizi bekler.’’ Hızla ilerlemeye başladılar, ikisi de huzursuz olduğu pek konuşmamışlardı. Nihayet eve vardıklarında melezlerin neredeyse tamamı oradaydı, büyük bir uğultu ile konuşuyorlardı. Kimisi gayet umursamaz bir şekilde gülüp eğlenmeye başarırken kimisi somurtuyordu. Afrodit kızları ayna karşısında görünümlerine bakıyorlardı. ‘’Of.’’ dedi Amanda kendi kendine. Tek dertleri yalnızca süslenmekti. Sessizliği bozan Andrej olmuştu. "ÇENENİZİ KAPAYIP DİKKATİNİZİ BANA VERİR MİSİNİZ!?" bağırıyordu. Amanda Kheron'un bir konuşma yapmasını beklemişti; ancak gördüğü gibi Zeus oğlu Andrej yapıyordu bunu. Bir huzursuzluk çıkacağından emindi artık Amanda. "Böyle çok daha iyi... Hepimiz biliyoruz ki çok yakın bir geçmişte oldukça zorlu bir görev edindik. Alaskaya gidip düşmanlarlarımızla savaşmalıyız. Fakat ne yazık ki... Alaska Tanrıların kutsamasından uzak, tehlikeli bir diyar ve bu zorlu görevde Roma'lı melezlerle birlikte savaşmamız gerekiyor. Bu yüce görev için kampımızdan ben dahil yedi cesur melez seçildi. İşte şimdi bu isimleri size bildirmekten gurur duyarım.'' dedi. Kısa bir sessizlik oldu. Tanrıların gözetiminde olmayan yere; Alaska'ya giderek savaşılacaktı. Amanda ismi okunacak kişiler arasında kendisininde olacağını adı gibi biliyordu. En güçlü melezler yollanacaktı buraya, Hades çocuğu olarakta Amanda bunlardan biriydi. İsmi orada geçmiyor dahi olsaydı da gidip kendi konuşacaktı bu konuyu Kheron ile. Tek temennisi seçilen bu melezlerin çok küçük olmamasıydı. Karşılarına çıkacak canavarları tam olarak bilemiyordu, üstelik Tanrılar yanlarında olmayacaktı. Tamamen melezlerin üzerine yığılmış, tehlikeli, çok tehlikeli bir görev. Roma'lı melezler ile sırt sırta savaşacak olmaları ise ayrı bir tehlikeydi. Roma'lı melezler çok caniydi, Yunan'lı melezleri öldürmek için yer arıyorlardı. Onlara güvenmeleri söz konusu dahi olamazdı. "Poseidon kızı Audrey Tourniquet, Hades kızı Amanda Sylise, Athena oğlu Edward J. Newgate, Ares kızı Maja Hallestrom, Nemesis oğlu Artur Liljenen ve Ares kızı Alexis Kwon. Planımızı yapıp zaman kaybetmeden yoka çıkmalıyız. Kafamda bir takım şeyler olsa da bunu görevin diğer sahipleri ile paylaşmam ve onların fikirlerinden yararlanmam şart. Şimdi, görev ile alakası olmayanlar salonu boşaltabilirler. Biz yedimizin konuşması gereken bir takım şeyler var." dedi Andrej. Diğer melezler yavaş yavaş evi terk etmeye başlamışlardı. Özellikle iki Ares çocuğunun onlarla birlikte olmasına sevinmişti Amanda, nede olsa savaş tanrısının çocuklarıydılar. Savaşmak için doğmuşlardı, zaten gözlerinden de ne kadar istekli olduklarını görmek mümkündü. Bakışlarını bir an Edward'a yöneltti, o da memnundu halinden. Stratejileri ile bize oldukça yararının olacağını düşünüyordu Amanda. Odanın içerisinde yalnızca yedi melez bulunuyordu şimdi. Tekrar sözü Andrej aldı. "Şimdi istediğim şey adınızı sunduğum sırada fikirlerinizi benimle paylaşmanız. En sonuda benim kafamdakilerle sizinkileri birleştirip bir karara varmalı ve hemen yola çıkmalıyız." Amanda düşüncelerini bir an önce ortaya atmaya meraklı olduğu için ilk konuşan o olmuştu. ''Öncelikle bu savaşta yanımızda iki Ares çocuğunun yer alması beni mutlu etti. Ancak Roma'lı melezler ile bir arada savaşmamız gerektiğine inanamıyorum. Onlar bizi çiğ çiğ doğramak için fırsat kolluyorlar. Bir yandan canavarlar ile uğraşırken diğer yandan sürekli Roma'lı melezleri mi düşüneceğiz? Eğer yapılması gereken bir savaş varsa, bunu kendi başımıza halledebiliriz.'' cümleleri kafasında tartıyordu, belki de Roma'lı melezlere karşı fazla düşmanca konuşmuştu. ''Bu katıldığımız ilk savaş değil. Düşündüğüm tek şey oraya Roma'lı melezlerden önce ulaşmamız gerektiği.'' dedikten sonra sustu. Aklı çok karışıktı. Canavarlar ile savaşmaktan korkmuyordu, o Hades'in kızıydı.




En son Amanda Sylise tarafından Ptsi Kas. 07, 2011 8:12 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Audrey Tourniquet
Poseidon Çocuğu | Kulübe Lideri
Poseidon Çocuğu | Kulübe Lideri
Audrey Tourniquet


Mesaj Sayısı : 43
Drahmi : 31
Kayıt tarihi : 27/10/11

Konsey Toplantısı. Empty
MesajKonu: Geri: Konsey Toplantısı.   Konsey Toplantısı. Icon_minitimePaz Kas. 06, 2011 6:10 pm

İçini sinsice kemiren huzursuzluk hisleri içinde Büyük Ev'e doğru ilerlemeye başladı. Etrafına bakmadan, hışımla ilerliyordu. Kendine olan güveninden şüphe ettiği yoktu elbet, fakat bu durum onu sinirlendiriyordu. Sakin bir vaziyette seyreden hayatına kastedildiği düşüncesi kibiriyle harmanlanıyor ve onu çileden çıkarıyordu. Hırs bürümüştü içini, Romalı kardeşinin ve savaşacağı Alaskalı yaratıkların suretleri zihninde belirdikçe, kör ediyordu gözlerini. Ondan daha güçlü birisinin olabileceği düşüncesi yeterince sarsılmasına sebep olmuşken, daha fazlasını istemiyordu. Romalılar, kardeşleri olmakla birlikte onların hatırı sayılır rakipleriydi. ''Bunların zihnini bulandırmasına izin verme, Audrey.'' Kendine kızıyordu bir yandan, güçlü ve yenilmez duruşunu her an korumalıydı. Zira, o en ağır travmalarda bile yıkılmaması gereken, Denizler ve Depremler Tanrısı Poseidon'un kızıydı.

Büyük Ev, her zamanki sıkıcı tekdüzeliğinden arınmış, telaşlı melezlerle dolmuştu. Hararetle içeri giren Audrey'nin dikkatini, Zeus'un oğlu Andrej çekmişti. "ÇENENİZİ KAPAYIP DİKKATİNİZİ BANA VERİR MİSİNİZ!?" Sesi adeta babası Tanrılar Tanrısı Zeus'un kudretiyle dolan Andrej, Audrey'nin sinirlerini bozmuştu. Öfkeli bakışlarını üzerine diken Audrey, hesap sorarcasına ona bakıyordu. Ona özel bir şey söylemese bile, kendisine bağırılmasından hoşlanmazdı Audrey. "Böyle çok daha iyi... Hepimiz biliyoruz ki çok yakın bir geçmişte oldukça zorlu bir görev edindik. Alaskaya gidip düşmanlarlarımızla savaşmalıyız. Fakat ne yazık ki... Alaska Tanrıların kutsamasından uzak, tehlikeli bir diyar ve bu zorlu görevde Roma'lı melezlerle birlikte savaşmamız gerekiyor. Bu yüce görev için kampımızdan ben dahil yedi cesur melez seçildi. İşte şimdi bu isimleri size bildirmekten gurur duyarım.'' Ortalık meraklı melezlerin bekleyişinden doğan sessizliğe bürünmüştü. Audrey, dimdik duruşunu bozmadan ayakta duruyordu. Adının söyleneceğinden emindi. Zira, babası Üç Büyükler'den biriydi ve onsuz olmazdı. Güçlü bir Poseidon kızı olarak görüyordu kendini, egoları üstün gelmişti savaş gibi tehlikeli bir durumun öncesinde bile. Ancak, tahmin ettiği gibi Romalı melezlerin de olacağı gerçeği onu sarsmıştı. Romalılar, Yunanlılardan nefret ediyordu ve onlara güvenmeleri mümkün değildi. Audrey gibi güven konusunda sert bir tavrı olan birisi için üstelik. caniydi, Yunan'lı melezleri öldürmek için yer arıyorlardı. Onlara güvenmeleri söz konusu dahi olamazdı. "Poseidon kızı Audrey Tourniquet, Hades kızı Amanda Sylise, Athena oğlu Edward J. Newgate, Ares kızı Maja Hallestrom, Nemesis oğlu Artur Liljenen ve Ares kızı Alexis Kwon. Planımızı yapıp zaman kaybetmeden yoka çıkmalıyız. Kafamda bir takım şeyler olsa da bunu görevin diğer sahipleri ile paylaşmam ve onların fikirlerinden yararlanmam şart. Şimdi, görev ile alakası olmayanlar salonu boşaltabilirler. Biz yedimizin konuşması gereken bir takım şeyler var." Bu sözlerin ardından, kibir bürümüş olan gözlerini hafifçe kısıp, yüzüne her zamanki çarpık gülümsemesini yerleştirerek bulunduğu andan ilk defa keyif almaya başladığını gösterdi Audrey. Etrafına huşu içinde bakınırken, gözü ilk Hades kızı Amanda'ya çarptı. Kendinden emin ve asil duruşuyla, Audrey'nin takdir ettiği ve güvenebildiği bir melezdi o. Böylesine zor bir görevde birlikte olacaklarından memnundu Audrey. Daha fazla etrafı incelemeye vakit bulamadan, sözü yine Andrej aldı. "Şimdi istediğim şey adınızı sunduğum sırada fikirlerinizi benimle paylaşmanız. En sonuda benim kafamdakilerle sizinkileri birleştirip bir karara varmalı ve hemen yola çıkmalıyız." Sözünü bitirdiği anda, Amanda düşüncelerini ortaya dökmeye başladı. Audrey, soluk beyaz tenine düşen kestane tonlarındaki dağınık saçlarını eliyle geriye savurduktan sonra kollarını kavuşturarak Amanda'yı huşu içinde dinlemeye başladı. ''Öncelikle bu savaşta yanımızda iki Ares çocuğunun yer alması beni mutlu etti. Ancak Romalı melezler ile bir arada savaşmamız gerektiğine inanamıyorum. Onlar bizi çiğ çiğ doğramak için fırsat kolluyorlar. Bir yandan canavarlar ile uğraşırken diğer yandan sürekli Romalı melezleri mi düşüneceğiz? Eğer yapılması gereken bir savaş varsa, bunu kendi başımıza halledebiliriz. Bu katıldığımız ilk savaş değil. Düşündüğüm tek şey oraya Romalı melezlerden önce ulaşmamız gerektiği.'' Hades kızı kesinlikle doğru söylüyordu, Audrey'nin kafasını bulandıran noktaya temas etmişti. Audrey, hiç düşünmeden lafa daldı. ''Birlik ve beraberlik içinde olduğumuz an güçlüyüz biz. Romalı melezlerin bu beraberliği bozacaklarından ve Hades kızı Amanda'nın dediği gibi, yaratıklardan önce bizi öldürmeye çalışacaklarından eminim. Romalı melezleri umursamamalı, hatta onlardan olabildiğince uzak durmalıyız.'' Cesaret, içini kaplamıştı adeta. Yine o çarpık gülümsemesini yüzüne yerleştirerek, hafif bir vurguyla cümlesini tamamladı Audrey. ''Ne duruyoruz ? Burada oturup toplantı yapacağımıza, vahşi Romalılar gibi hızlı davranalım ve Alaska'ya gidelim !''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward J. Newgate
Athena Çocuğu | Kulübe Lideri
Athena Çocuğu | Kulübe Lideri
Edward J. Newgate


Lakap : Jamie
Mesaj Sayısı : 20
Drahmi : 22
Kayıt tarihi : 26/10/11

Konsey Toplantısı. Empty
MesajKonu: Geri: Konsey Toplantısı.   Konsey Toplantısı. Icon_minitimePerş. Kas. 10, 2011 10:01 pm

Ne olduğunu tahmin edebiliyordu. Ne olacağı konusunda da bir nebze olsun fikirleri vardı. Athena kulübesinin lideri olarak boşu boşuna çağırılmayacaktı Büyük Ev'e. Zira oraya özel olarak çağrılıp giden melezlerden hiç biri sırtına bir sorumluluk yüklenmeden geri dönmemişti. Alaska... Şu meşhur(!), tanrıların isminin bile zor ulaştığı yer. Hiç bir düşman olmasa, oradan bir ev alıp ömrünün sonuna kadar rahat etmek isterdi. Fakat bu olmayacaktı, ne kadar umursamaz olsa bile bencil değildi. Roma ve pis yaratıklar konusunu az sonra yeterince duyacaktı. Büyük eve doğru adımları hızlanırken, hiç bir kesin bilgisi olmadığı Roma kampını düşündü. Aklını kurcalayan düşünceleri bir kenara bırakıp, hafifçe gıcırdayan, kapıdan içeri girdi. Her zaman ki gibi melezler kendi aralarında yüksek sesle tartışıyordu. Konuşmak istemiyordu. Kimsenin fark etmeyeceği hız ve sessizlik ile oturması gereken yere oturdu. Bir süre, sesli tartışmayı dinledi.
Ancak tartışma pek de uzun sürmeyecekti. Gür sesi ile tartışmayı bölüp, dikkatleri kendi üzerine çeken, yakından tanıdığı Zeus oğlu Andrej konuşmaya başlamıştı. Klasik söylemlerine pek dinlemese de konuşma dikkatini çekmeyi başarmıştı. "Böyle çok daha iyi... Hepimiz biliyoruz ki çok yakın bir geçmişte oldukça zorlu bir görev edindik. Alaska’ya gidip düşmanlarımızla savaşmalıyız. Fakat ne yazık ki... Alaska Tanrıların kutsamasından uzak, tehlikeli bir diyar ve bu zorlu görevde Romalı melezlerle birlikte savaşmamız gerekiyor. Bu yüce görev için kampımızdan ben dâhil yedi cesur melez seçildi. İşte şimdi bu isimleri size bildirmekten gurur duyarım.'' Demek isimler birileri tarafından çoktan seçilmişti. İsminin söyleneceğinden emindi. Yunanistan'da Athena'ya dua edilmeden savaş yapılmaz ve bu durum Edward'ı savaşlar için önemli bir unsur haline getiriyordu. Roma ile ilgili hatırladığı bilgileri gözden geçirirken Andrej tekrar konuşmaya başladı. "Poseidon kızı Audrey Tourniquet, Hades kızı Amanda Sylise, Athena oğlu Edward J. Newgate, Ares kızı Maja Hallestrom, Nemesis oğlu Arthur Liljenen ve Ares kızı Alexis Kwon. Planımızı yapıp zaman kaybetmeden yoka çıkmalıyız. Kafamda bir takım şeyler olsa da bunu görevin diğer sahipleri ile paylaşmam ve onların fikirlerinden yararlanmam şart. Şimdi, görev ile alakası olmayanlar salonu boşaltabilirler. Biz yedimizin konuşması gereken bir takım şeyler var." Sıkılmış bir biçimde derin bir nefes verdi. Adı söylenen kişileri biliyordu. Bu görevin zevkli olacağını düşündü. Bu sırada Andrej, bir kaç şey daha mırıldandı ardından sevdiği birinin sesini duymasıyla birlikte gözlerini sonuna kadar açıp etrafa bakındı Edward. Yüzünde hafif bir gülümseme oluştu Amanda konuşuyordu. ''Öncelikle bu savaşta yanımızda iki Ares çocuğunun yer alması beni mutlu etti. Ancak Romalı melezler ile bir arada savaşmamız gerektiğine inanamıyorum. Onlar bizi çiğ çiğ doğramak için fırsat kolluyorlar. Bir yandan canavarlar ile uğraşırken diğer yandan sürekli Romalı melezleri mi düşüneceğiz? Eğer yapılması gereken bir savaş varsa, bunu kendi başımıza halledebiliriz. Bu katıldığımız ilk savaş değil. Düşündüğüm tek şey oraya Romalı melezlerden önce ulaşmamız gerektiği.'' dedi Amanda. Söylediği bir kaç şeye katılmakla beraber barındırdığı önyargıdan hoşlanmamıştı. Romalılar ile dost olamayacakları bir gerçekti. Fakat Edward, başka çözüm yolları düşünebiliyordu. Amanda’dan sonra şahsi olarak tanımadığı Poseidon kızı konuşmaya başladı. ''Birlik ve beraberlik içinde olduğumuz an güçlüyüz biz. Romalı melezlerin bu beraberliği bozacaklarından ve Hades kızı Amanda'nın dediği gibi, yaratıklardan önce bizi öldürmeye çalışacaklarından eminim. Romalı melezleri umursamamalı, hatta onlardan olabildiğince uzak durmalıyız. Ne duruyoruz? Burada oturup toplantı yapacağımıza, vahşi Romalılar gibi hızlı davranalım ve Alaska'ya gidelim !'' Her zaman ki cesaret ve kan isteğini barındıran uğultular yükseldi odadan. Evet, muhtemelen düşünmeyen ve sadece içgüdüleri ile savaşan kişiler olsaydılar şu anda yola çıkmış olurlardı. Edward başını sağa-sola hafifçe sallayarak ayağa kalktı. Doğuştan gelen gür sesini biraz daha gürleştirerek konuşmaya başladı ve uğultuyu böldü. "Alaska'ya savaşmaya gideceğiz! Evet. Ancak, düşünmeden, bir bizon sürüsü gibi Alaska'ya uçmadan önce bir durum değerlendirmesi yapmalıyız. Romalılar ve Yunanlıların birbirini sevmemesi Roma şehri kurulurken Aenas'ın Yunan kolonisini katletmesi ve atamız olan Turnus'u öldürmesine dayanır. Ancak bu ikisi bile yolun o kısmına kadar sırt sırta vermişlerdir. Ve sonucunda Turnus, lider tartışması yüzünden katledilmiştir. Canavarlardan önce Romalılar ile savaşmalıyız. Ne yazık ki onlar başıbozuk serseri grubu değiller; dolayısıyla tehlikeliler ve güçlüler. Ancak Romalılar onur ve şerefe önem verirler. Ve bu şekilde verilecek sözler ile kutsanmış bir savaş yapmalıyız. Ölüm olmadan, bayrak kapmaca oyunumuzun benzeri olacak. Alaska’nın yer şekillerine göre bir meydan savaşı... Bu savaşa katılmak için can atacaklarına eminim. Koşulsuz ve şartsız yine emin olduğum başka bir husus ise, zaferimizin ardından gelecek Yunan liderliğidir. Kişisel kininiz varsa kılıçlarınızı bileyin dostlarım. Hem geçmişin, hem şimdinin, hem de geleceğin intikamını almaya gideceğiz.” Diyerek konuşmasını bitirdi Edward. Güzel ve akıcı konuştuğunu düşünüyordu. Athena’nın her zaman bir planı vardı. Roma’nın kalıplaşmış ordu ve savaş sistemini basit birkaç taktik ile yaracaktı. En büyük rakip ile sırt sırta verip geçmiş, şimdi ve gelecek düşman ile savaşacaklardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Konsey Toplantısı.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Konsey Toplantısı.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Heroes Of Olympus :: Yunan Kampı :: Büyük Ev-
Buraya geçin: