Heroes Of Olympus
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Heroes Of Olympus

Yunanlı ve Romalı melezler karşı karşıya geliyor, güçler çarpışıyor!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Kanatlı Şey.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Eloa Grigori
Nemesis Çocuğu | Kulübe Lideri
Nemesis Çocuğu | Kulübe Lideri
Eloa Grigori


Lakap : Mic.
Mesaj Sayısı : 48
Drahmi : 39
Kayıt tarihi : 26/10/11

Kanatlı Şey. Empty
MesajKonu: Kanatlı Şey.   Kanatlı Şey. Icon_minitimeCuma Kas. 04, 2011 3:38 pm

    ‘Birazdan uyanacağın bir rüyadasın Eloa. Bunun başka açıklaması yok.’
    Karşısında gördüğü, gelişinden rahatsız olmuş, onlarca kanatlı şeye başka bir açıklama veremiyordu. Gerçi yeterince karışık, paranormal bir hayatı vardı; ancak bu kadarı da fazla değil miydi ki? Derin bir iç çekip etrafına bakınmakla yetindi başta. Ağıra nasıl geldiğini bilmiyordu; tıpkı kampa gelişi gibi sanki birileri O’nu buraya ittirmişti. İçerdeki kanatlı şeyler –ne olduklarına dair en ufak bir fikri bile yoktu- kapıda duran yabancıyı, kendisi izliyorlardı. Her ne kadar tuhaf olursa olsun bu şeyler gerçekten güzel görünüyorlardı. Hepsinin renkleri ayrı, hepsinin kanatları ayrı zarifti. Neden bu kadar fazla olduklarını ve nasıl bu kadar uyumlu olduklarını düşünmekle yetiniyordu genç melez. İçeri adım atmaya korkuyordu. Çünkü her ne kadar büyüleyici yaratıklar olduklarını anladıysa da kendisine bir zarar vermeleri halinde onları katledebilecek kadar acımasız biri olduğunu çok iyi biliyordu. Annesinden gelen acımasız intikam arzusu içinden hiçbir zaman eskimemişti çünkü. Babasının kendisine bir kere vurması üzerine o gece babasının saçlarını yaktığını çok net hatırlıyordu. Sonra da birkaç günlüğüne kaçmıştı zaten evden. Hatta ilk kez o gün annesinin sesini ruhunun derinliklerinden duymuştu. İç sesinin çoğu kez yanıldığını düşünerek aldırış etmemişti ancak aynı sesin tonunun değişmesi üzerine bazı şeyleri kavramaya başlamıştı. Eloa bunları düşünürken nerede olduğunu unutmuş gibiydi. Dalgın bir şekilde içeri adım attığında duyduğu birkaç huysuz kişnemeyle kendisine geldi.
    ‘Ne var?!’
    Belki de sesinin tonunu bu kadar kızgın tutmamalıydı ancak iş işten geçmişti. Hayvanlar hâlâ sakin görünüyorlardı ancak bakışları tetikte bekler gibiydi. Kız gözlerini devirmekle yetinmişti sadece. Bir süre bulunduğu yerde kalıp hayvanları incelemeye devam etti. Ta ki tam gözlerinin içine bakan kıpkırmızı bir çift göz görene kadar. Hayvanlardan, içlerinde en renksiz olan gibi görünen bir tanesi, tam olarak gözlerinin içine bakıyordu. Kız bir an kendisini kanın içinde boğuluyor gibi hissetmişti. Kan kırmızısı gözler kendisini hapsetmişti adeta. Göz temasını bir saniye bile bozmadan yürümeye başlamıştı melez. Yine kendisini çekiliyormuş gibi hissediyordu. Hayvan O’nu kendisine çekiyordu. Eloa, hayvanın tam karşısına geldiğinde durdu ve nihayet gözlerini onun gözlerinden ayırabildi. Parıl, parıl parlayan siyah posta baktı bir süre. Elini uzatmaya korkuyordu ancak içinden bir ses korkmaması gerektiğini söylüyordu. Derin bir iç çekti ve ince parmaklarını öne doğru uzattı. Hayvana dokunmuyordu; dokunamıyordu. Fakat hareketinden birkaç saniye sonra parmaklarının uçlarında bir yumuşaklık hissetmeye başladı. Simsiyah olan post, dışarıdan göründüğünün aksine yumuşacıktı. Yüzüne yayılan sıcak gülümsemeye hâkim olamazken aynı şekilde dudaklarından dökülen kısacık isme de hâkim olamamıştı.
    ‘Bloodia. Senin adın bu olacak güzel şey.’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kanatlı Şey.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Heroes Of Olympus :: Yunan Kampı :: Pegasus Ahırları-
Buraya geçin: