Heroes Of Olympus
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Heroes Of Olympus

Yunanlı ve Romalı melezler karşı karşıya geliyor, güçler çarpışıyor!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Calliople.Daff.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Calliope Daff
IV. Kohort | Minerva Çocuğu
IV. Kohort | Minerva Çocuğu
Calliope Daff


Lakap : Calli, Daffy Duck , Ope, Lio
Mesaj Sayısı : 40
Drahmi : 28
Kayıt tarihi : 28/10/11

RP Puanı
RP Puanı:
Calliople.Daff. Left_bar_bleue0/0Calliople.Daff. Empty_bar_bleue  (0/0)

Calliople.Daff. Empty
MesajKonu: Calliople.Daff.   Calliople.Daff. Icon_minitimeCuma Ekim 28, 2011 8:21 pm

''Gözlerini açabilirsin. Korkulacak bir şey yok. ''diyerek Summer'ı motife etmeye çalışıyordu. Summer gözlerini sanki bir daha hiç açılmayacakmış gibi yumuyordu. Annesi onun elini sımsıkı kavradı ve ona her zaman söyledi hafif bir şarkı sözünü mırıldandı '' Başarmak senin kanında var bebeğim , gün gelince sen evden gidince dimdik duracaksın bebeğim..'' diyerek sözlerini kesti. Summer gözlerini hafifçe açarak güneşin gözünün içine girmesine izin verdi. Annesinin elini şimdi daha da sıkı kavrıyordu. Gözlerinin tamamını açtı. Güneşin o sımsıcak ışığını , insanların o kusursuz yüz şekillerini ve daha bir çok şeyi görebiliyordu. Summer annesine yüzünü çevirdi ve '' Demek ki yüzün böyleymiş anneciğim. Uzun süredir göremiyordum seni ama şimdi seni görebiliyorum, hemde en güzel halinle.'' diyerek sözlerini bitirdi Summer. Annesinin boynuna hafifçe sarıldı. O sırada hafif bir topuk tıkırtısı hissetti Summer. Kapı saniyeler sonra açıldı ve içeri baş hemşire girdi. Annesini bir dakikalığına yanına çağırmıştı. Summer konuşacakları konunun taburcu olma ile ilgili olabileceğini düşündü. Annesi , Summer'a gülümsedi ve '' Birazdan burada olacağım. Bu süre zarfında yakışıklı oğlanlara sakın bakma.'' diyerek dalga geçti. Kapı kapanınca Summer kolundaki serumu çıkardı. Pencereden aşağıya baktı. İnsanları artık görüyordu. On üç yıl boyunca buna mahrum kalmıştı. Şimdi ise her şeyi görebiliyordu. Hemde her şeyi. İyiyi , kötüyü. Aklına gelebilecek her şeyi. Summer gözlerine daha alışamadığından dolayı başı ağrımıştı. Yatağına yeniden uzandı.

***
Summer gözlerini açtığında aynı yatakta olmadığını fark etti. Biraz telaşlanıp çevresine bakındı. Ayağa kalktı. Hafifçe etrafı kolaçan etti. Kimsecikler yoktu ortada. Mutfağa girdi. Burada da kimse yoktu. Summer biraz telaş yapmış bir biçimde '' Anne.Orada mısın?'' diyerek bağırdı. Ama bu söze kimse yanıt vermedi. Summer kısa bir süre sonra buranın evi olduğunu anlamıştı. Kör iken evin şeklini ayarlamıştı. Burası evine tıpa tıp uyuyordu. Annesinin yatak odasına girdi. Yatağının üstünde kırmızı bir zarf duruyordu. Summer zarı eline aldı. ama bu yazıları okuyamazdı. Kör olduğu zaman çerçevesi içinde kabartma yazı biçimini öğrenmişti. Bunu okuması imkansızdı. Summer zarfı eline aldı ve odasına gitti. Odasını ilk defa görüyordu. Duvarı pembeydi. Yatağı gül kırmızısı , dolabı ve halısı da gül kırmızısıydı. Odasına hayranlık içinde bakarken dolabında asılı olduğunu bildiği çantasını aldı. İçine zarfı ve bir kaç para attı. Kapıyı kilitleyip çıktı. İlk defa kendi başına gezecekti. Bundan dolayı korku içindeydi. Ya biri onu öldürseydi ya da çantasını çalsaydı ? Summer bu olasılıkları düşündükçe içi kötü oluyordu. Çantasına sımsıkı sarılmış sokakta yürüyordu. Gözüne kestirdiği bir adama '' Pardon beyfendi lütfen bana bu yazıyı okur musunuz?'' dedi. Adama bunu söylerken bile çantasına sımsıkı hakim oluyordu. Adam ona ne kadar şaşkın bir şekilde baksa da yazıyı okumayı kabul etmişti. Mektuba adam önce hafiften bir göz gezdirdi ve Summer'ın gözüne baktı. '' Sevgili Summer. Yoksa sana kızım mı demeliyim? Her şey için özür dilerim. Seni bir anda bırakıp gitmek istemezdim. Anneni öldürüp seni ortalıkta da bırakamazdım. Annenin bana yaptığı ihaneti unutamazdım. Lütfen beni bulmaya çalışma ama istersen karakola gidebilirsin.'' sözlerini adam okurken Summer göz yaşlarına hakim olamamıştı. Adam elleriyle boynuna hafifçe dokundu ve ilerledi. Summer yere eğildi. Gözlerinden akan yaşlar mektubun üstüne damlıyordu. Yoldan geçen insanlar bu duruma sadece bakmakla yetiniyorlardı. Summer zar zorda olsa ayağa kalkabildi. Mektubu eline aldı ve cadde boyu yürümeye başladı.
***
Yatağına sere serpe uzandı Summer. Göz yaşlarına hakim olamıyordu. Bugünün verdiği acı ve yorgunlukla uykuya daldı. Kabusun etkisi ve korkunçluğu ile uyandı aniden Summer. Derin bir nefes aldı. Yataktan çıkıp mutfağa su içmeye indi.Gözü buz dolaplarına asılan sevimli , küçük mıknatıslara ilişti. Büyük bir ayı şeklindeki mıknatısın önünde küçük bir kutu vardı. İçine yüzlerce lira giremeyecek ama çeyrekliklerinizi rahatlıkça atabileceğiniz türden bir kutuydu. Summer elini kutuya daldırdı ama kocaman elleri bu küçücük kutu için fazlasıyla büyüktü. Summer mıknatısı buz dolabından çıkardı. Mıknatısı ters çevirdi ve yere düşen metal seslerini duydu. Yere eğilip bir kaç kuruşu yerden alırken gözüne minimum bir anahtar ilişti.Bozuklukları masanın üstüne bıraktı. Anahtarı bir sağa bir sola çevirip inceliyordu. Bunun bir günlük anahtarı olabileceğini düşündü Summer. Maya'nın -bir zamanlar annesinin- odasına çıktı. Aynası büyük olan makyaj masasının çekmecelerini karıştırdı. Elini dibe doğru soktu. Eline deri bir kutuya deydi. Kutuyu hafifçe tutarak yere koydu. Kutu eski ama göz alıcıydı. Aynen eski zamanlarda bulabileceğiniz türden bir günlüktü. Anahtarı günlüğün üstünde denedi Summer. Anahtar tıpa tıp uymuştu. Günlük açılmıştı. Sayfalar saman dandı ama kaliteliydi. İpek kadar yumuşaktı adeta. Summer yazıları okuyamadığından dolayı günlüğü bir kenara bıraktı. Odasına çıkıp üstünü değiştirdi. Günlüğü çantasına attı ve dışarı çıktı. Çok güvendiği arkadaşı Emily'nin evine gidecekti. Ancak Emily Summer'a yardım edebilirdi.
***
'' Yazılar İngilizce değil. Rusça ya da Bulgarca. Emin değilim.'' bunu söylerken Emily umutsuzca başını salıyordu. Summer hayal kırıklığına uğramıştı.Arkadaşı ile vedalaştıktan sonra dışarı çıktı. Bu yazının anlamını öğrenmeliydi. Summer bir çok tüccara Bulgarca ve ya Rusça bilen birileri olup olmadığını sordu. En sonunda Fransız aksanı ile konuşan bir adam kendisinin Bulgarca bildiğini söyledi. Summer'ın elleri terlemişti.
***
Hafif bir sarsıntı ve baş ağrısı ile gözlerini açtı. Hastanede yatıyordu.Yanında annesi vardı. Annesi ona hafifçe gülümsedi ve '' Sonunda gözlerin açtım tatlım. Yeni gözlerine kavuştun.'' Summer'un kalbi hızlıca atıyordu. Bunların hepsi bir rüyaydı demek ki. Derin bir nefes aldı ve '' Seni seviyorum anne.'' diyerek boynuna sarıldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Demeter
Yönetici | Tanrı/Tanrıça
Yönetici | Tanrı/Tanrıça
Demeter


Lakap : Mevsimler ve Anne Sevgisi Tanrıçası.
Mesaj Sayısı : 111
Drahmi : 165
Kayıt tarihi : 21/10/11

RP Puanı
RP Puanı:
Calliople.Daff. Left_bar_bleue100/100Calliople.Daff. Empty_bar_bleue  (100/100)

Calliople.Daff. Empty
MesajKonu: Geri: Calliople.Daff.   Calliople.Daff. Icon_minitimeC.tesi Ekim 29, 2011 9:00 am

RP puanınız 87, aramıza hoş geldiniz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Calliople.Daff.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Calliople Daff
» Calliople Daff
» Calliople Daff

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Heroes Of Olympus :: Karakter :: RP Puanı :: RP Puanı Edinme-
Buraya geçin: