Heroes Of Olympus
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Heroes Of Olympus

Yunanlı ve Romalı melezler karşı karşıya geliyor, güçler çarpışıyor!
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Nereden çıktın sen?

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Amanda Sylise
Hades Çocuğu | Kulübe Lideri | Temizlik Denetleyicisi
Hades Çocuğu | Kulübe Lideri | Temizlik Denetleyicisi
Amanda Sylise


Mesaj Sayısı : 87
Drahmi : 86
Kayıt tarihi : 26/10/11

Nereden çıktın sen? Empty
MesajKonu: Nereden çıktın sen?   Nereden çıktın sen? Icon_minitimeC.tesi Ekim 29, 2011 2:49 pm

    04.05.2004

    Havaların ısınmasıyla içimde anlam veremediğim bir coşku vardı. Hala kulübede tek oluşumun mutluluğunu yaşıyordum bir yandan da, kardeş falan istemiyordum, diğer kulübeleri gördükçe şaşırıyordum. Nasıl bir arada yaşamayı başarıyorlardı? Hiçbir zaman kardeşimin olmamasını diliyordum, bir başıma mutluydum ben, yalnızlığı seviyordum. Küçük yaşta olduğum için kulübe temizlikleri biraz ağır geliyordu, ancak bundan da şikayetçi değildim. İlk olarak kulübenin penceresinden dışarıya bakındım, hava çok güzeldi, güneş yüzümü okşuyordu. Gözlerimi yumarak birkaç saniye öylece durdum, temiz havayı içime çekerken burayı yavaş yavaş sevmeye başladığımı fark ettim. Banyoda hızla yüzümü yıkadıktan sonra dolaptan üzerime rahat olabileceğimi düşündüğüm bir pantolon ve tişört geçirdim. Hızla kulübeden çıktım. O sırada aşağı taraftan gelen bir çocuk ile çarpıştık. ‘’Önüne bakmaz mısın sen?!’’ sesimin sert çıkmış olmasını umuyordum, tanımadığım insanlara karşı her zaman daha sert olmuşumdur. Benden biraz daha iri yarı gözükmesine rağmen yüzünde yorgun bir ifade vardı, gözlerinin altında mor halkalar bulunuyordu, ilk kez görüyordum onu. Yeni gelmiş ve alışamadığı için uyuyamamış olduğunu düşünerek fazla üzerine gitmemeye, yoluma devam etmeye karar verdim. 5 aydır ailemi görmüyordum, Mirage ile New York’a, asıl evime gidecektim! Yani bildiğiniz kaçacaktım, bunu yaparken kimsenin görmemesinin gerektiğini düşünerek bu saatte yola çıkmıştım zaten. Ben yoluma devam etmeye çalışırken çocuk karşıma dikilmiş bekliyordu şimdi. ‘’Töbe ya Zeus.’’ Diye söylendi kendi kendine. Bu çocuğun derdi neydi sabah sabah? Acelesi vardı, oyalanmak istemiyordu daha fazla. Öte yandan yanlarından geçen birkaç melez onlara alaycı gözlerle bakıyordu, Amanda bir an üzerine bakmadan edemedi. ‘’Bana çarpan sendin.’’ Dedi çocuk. Sesi Amanda’nın beklediğinden daha soğuk, mesafeli ve umursamazdı, bu onun sinirlenmesine yetmişti. Şimdiye kadar bu kampta böyle birine rastlamamıştı, geneli hep oldukça sıcak kanlı, konuşmak için yer arayan melezlerdi. Büyüklerden hiç bahsetmiyorum bile, onlar sadece bizlerle dalga geçmeye çalışan ahmaklar. ‘’Peki. İşim var, seninle uğraşacak vaktim yok.’’ Dedi çocuğu koluyla iteklerken.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Edward J. Newgate
Athena Çocuğu | Kulübe Lideri
Athena Çocuğu | Kulübe Lideri
Edward J. Newgate


Lakap : Jamie
Mesaj Sayısı : 20
Drahmi : 22
Kayıt tarihi : 26/10/11

Nereden çıktın sen? Empty
MesajKonu: Geri: Nereden çıktın sen?   Nereden çıktın sen? Icon_minitimePtsi Ekim 31, 2011 5:13 pm

Bir daha geçmişine lanet etti çocuk. Bir aile sıcaklığını duymayalı 6 yıl oluyordu. 6 yaşındayken, nadir gördüğü babasını da kaybetmişti. Aslında emin de sayılmazdı tek bildiği ona sarılmak için geri dönmediğiydi. Olağanüstü olaylar ve mitolojik yaratıklarla çevrili olduğunu çok köçükken öğrenmişti. İnanılmaz zekasının annesinden geldiğini ise 8 yaşındayken anlamıştı. Neredeyse insanların düşüncelerini anlayacak kadar zekiydi Edward. Etrafında gerçekleşen olaylar ne kadar inanılmaz olsa da onları yorumlamakta çok başarılıydı. Sadece zekasının güçlü olduğunu zannediyordu ancak 8. yaşının sonlarına doğru kokusunun güçlendiğini kendisi de hissetmişti. Artık üzerine canavarları daha çok çekecekti. Tek başına bir yaşam sürmek zaten yeterince zordu. Stratejik zekası ve zamanlama yeteneği ile bir çok canavarla yüz yüze gelmeden kurtuldu ve fiziksel yeteneklerini asla öne çıkarmadı. Ama hayır o anıyı hatırlamak istemiyordu. Kendini iç güdülerine teslim edişi ve düşünce yeteneğini kaybetmesi. Donuk ve geçmişe bakan yeşil-mavi gözlerini yoğun bir uğraşla tekrar yaşadığı zamana getirdi. Artık 12 yaşındaydı. Binbir zorluk ile geldiği kampın güç sınırlarına şimdiden alışmıştı. Sırtını dayaacak biri olmamasına karşın güven duygusu harika hissettiriyordu. Bu sabah yürüyüşünü fazla uzatmadan keşif için çıktığı yolculuktan geriye dönmeye karar verdi. Hızlıca geri döndü ve yürüyeceği sırada

"Ahh bu acıttı seni..." karşısında karanlıklara gömülmüş bir kız duruyordu. Ruhunun ve kokusunun karanlığı tek bir şeye işaret olmalıydı. Hemen anladı kızın bir Hades çocuğu olduğunu. Bir Hades kızı ile karşılaşmak ilginçti, onunla konuşmak istiyordu. Hades çocukları onun en az bildiği yer ile ilgili fazlaca şey bilirlerdi. Ancak tek bir cümle ile Hades ocuklarına tüm sempatisini kaybetti. "Önüne bakamaz mısın sen?!" dedi kız. Kibir ve nefret kaynayan bu cümle karşısında dimdik dikildi ve uykusuzluktan altı simsiyah olmuş yeşil gözlerini kızın suratına doğrulttu. Kız bir süre hareketine anlam veremeden kendisini süzdü ancak öfleyerek yanından geçmeye çalıştı. Sağa doğru bir adım attı Edward. Tekrar önüne geçmişti. Hareketinin onun şahsına yapılan bir hakaret olduğunu inanılmaz bir biçimde hissettirerek dikildi kız. Kızın anlam veremeyen nefret dolu kurt bakışlarına gözlerini devirerek söylendi Edward. "Bana çarpan sendin; özür dilemelisin" dedi. Kızın daha fazla sinirlenemeyeceğini düşünürken yüzü bir kat sinirle daha doldu. Ancak yine de acelesi varmış gibi görünüyordu. Tüm nefretini kusarmışcasına "Peki. Şimdi seninle uğraşacak vaktim yok"dedi kız. Ve elini Edward'ın göğsüne doğru onu itmek için hızlıca attı. Reflekslerinin harakete geçtiğini hissediyordu. Kalp atışları hızlandı ve o tanıdık olduğu his. Gözleri hafif karardı ve kanı normal bir insandan kat kat daha hızlı atmaya başladı. Artık kaslarının tüm kontrolü kendisindeydi. Üzerine doğru inanılmaz bir hızla gelen kolu kolaylıkla tuttu ve darbeyi etkisiz kıldı. Bu kadar yakından bu denli hızlı bir darbeyi kendisi hariç kimse durduramazdı. Kıza sertçe bakmaya çalıştı zira gözleri hala kararıyordu. Bu durumdayken aklını başında tutmak adeta işgence halini alıyordu. "Bence benimle uğraşacak vaktin olmalı zira beni, seni kovalarken görmek istemezsin" dedi Edward.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Amanda Sylise
Hades Çocuğu | Kulübe Lideri | Temizlik Denetleyicisi
Hades Çocuğu | Kulübe Lideri | Temizlik Denetleyicisi
Amanda Sylise


Mesaj Sayısı : 87
Drahmi : 86
Kayıt tarihi : 26/10/11

Nereden çıktın sen? Empty
MesajKonu: Geri: Nereden çıktın sen?   Nereden çıktın sen? Icon_minitimeSalı Kas. 01, 2011 1:24 pm

    Kalp atışlarının öfkeden hızlandığını hissediyordu, damarlarında dolaşan kan daha hızlı akıyordu şimdi. Çocuk Amanda'nın elini bir çırpıda savurmayı başarmıştı, buna inanamıyordu. Şimdiye kadar kiminle tartıştıysa, kavga ettiyse hep üstün olan kişi oydu. Öfkesini ve hırsını babasından aldığı belliydi. Bir an öfkeden bayılacakmış gibi hissetti, elleri titremeye başlamıştı. Bu çocuk kimdi Neden Amanda ile uğraşıyordu? Long Island kıyısındaki o çocuk olsaydı hemen tanırdı, bu babasına güveniyormuş gibi durmuyordu, ancak ukala olduğu ise her halinden belliydi. Uzun boylu, keskin yeşil- mavi arası tanımlayamadığım göz rengine sahip, birazda kaslı gibiydi çocuk. Gözlerinin altındaki mor halkaları görünce yeni gelen bir melez, uyuyamıyor herhalde diye düşünüyordu. Bu duyguyu çok iyi biliyordu. Kamptaki beşinci ayı olmasına rağmen hala uykusu tam olarak oturamamıştı. Her zamanki gibi yalnızdı, kulübede bir kardeşi yoktu. Ama bundan şikayetçi olduğu da söylenemezdi. Nedense içinde gelmesi olası bir kardeşi sevemeyecekmiş gibi düşünüyordu, bu yüzden tek kalmayı seviyordu. Beş aydan biri tek bir dost dahi bulamaması ise bambaşka bir konuydu. Küçüklüğünden beri hiç bir zaman tam anlamıyla dostları olmamıştı, sırlarını verebildiği tek kişi ağabeyiydi, bugünde onu görmek içi kamptan kaçmayı planlıyordu. Hades çocuğu olmasının yalnızlıkta ki payı da büyük gibiydi. Babası da pek dost canlısı değildi. Neredeyse hiç bir tanrı ile anlaşamadığını duymuştu, yalnızca güzel karısı Persephone ile mutlu olabiliyormuş. Henüz Persephone'yi görme fırsatı olmamıştı ve onu oldukça merak ediyordu. Aklındaki düşünceleri bir çırpıda geriye atarak tekrar çocuğa odaklandı, tekrar sinirleri tepesine çıkmıştı. Sinirden ne diyeceğini bilemez bir haldeyken konuştu çocuk. "Bence benimle uğraşacak vaktin olmalı zira beni, seni kovalarken görmek istemezsin."dedi.

    Artık fazla olmaya başlamıştı. Bugün ağabeyini her halükarda görecekti, tüm gece bunun için heyecanlanmıştı, çok özlemişti ailesini. Henüz kim olduğunu dahi bilmediği bir çocuğun yoluna çıkmasına, planlarını alt üst etmesine izin verebileceğini sanmıyordu. Tam konuşacakken ''Hey Amanda! Sonunda bir kişiyle konuşmayı başardın demek!'' diye bağırdı birisi alaycı bir ses tonuyla. Hızla arkasına dönerken öfkeden gözlerinden ateş çıkacağını düşünmeye başlamıştı. Babasıyla arasındaki ilişki pek iyi değildi, onun güçlerini nasıl kullanacağını bilmiyordu henüz. Eğer biraz olsun babasının yeteneklerini nasıl kullanacağını bilseydi ilk işi şu iki çocuğunda poposunu tutuşturmak olurdu. O çocuğun kim olduğunu görünce pekte şaşırmamıştı. Onunla konuşmaya çalışan, daha doğrusu daha sonra bir çocuk gibi mızmızlanarak üzerine atladığı için babasına şikayet eden kişiyi. İlk düşmanı. ''Küçük beynini de al git!'' diye bağırdı Amanda. Tam anlamıyla rezil olduğunu düşünüyordu, şu henüz tanımadığı çocukla ilgilenmesi gerekmeseydi diğerini bir hızla dövebilirdi. Babasının kim olduğuna aldırış etmeden. Çocuk kahkaha atarak cevap verince artık dayanmayacağını düşünerek ''Fazla oluyorsun artık! Sen kendini ne zannediyorsun? Şimdi yoluma devam edeceğim ve sen bir daha karşıma çıkmayacaksın. Geri döndüğümde senin hesabını keseceğim.'' diye bağırdı. Çocuğun bir kez daha önüne geçme ihtimalini düşünerek hızla ahıra doğru ilerlemeye başladı. Çocuğun arkasından bir şeyler mırıldandığını duyduğu halde kulak asmayarak Mirage'nin yanına vardı. ''New York'a gitmeme yardımcı olur musun?'' dedi pegasusuna. Hemen üzerine atladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Nereden çıktın sen?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Heroes Of Olympus :: Kamp Dışı :: New York-
Buraya geçin: